Nöbetçi Eczaneler
Yıllardır Sultanbeyli insanı için temel mesele olarak gündemi belirleyen, seçim dönemlerinde birinci sıra seçim vaadi olmayı hiç kaybetmemiş, ilçenin gerçek manada gelişimi önündeki en büyük engel ve daha başka onlarca nitelemeye değer mülkiyet sorunumuz artık çözüm aşamasına geldi. Çözümün yine bir seçim dönemine denk gelmesi ise ayrı bir tesadüf..!
Çözüm sağlanacağına dair yılların getirdiği acı tecrübeler sebebi ile haklı ön yargı ve temkinli duruşlara rağmen özellikle yapılan hukuki düzenleme, sorunun çözüm aşamasına dair tüm bu tereddütleri ortadan kaldırmıştır. Yani evet sorun gerçekten kısa sayılabilecek zamanda çözülecek.
Peki, ama çözüm nasıl olacak, yol haritası belli mi?
Öncelikle çözümü getiren hukuki düzenlemeden bahsetmek gerekiyor. Bilindiği üzere kamuoyunda “İmar affı/barışı” olarak adlandırılan ve imara aykırı yapıların kayıt altına alınması ve ilerisi için vatandaşa nispeten hukuki güvence verecek olan bir düzenlemeye gidildi. 7143 sayılı bu kanun düzenlemesi, 11.05.2018 tarihinde TBMM’den geçip, 18.05.2018 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak bahsi geçen kanunda geçici 1. Madde, tamamı ile Sultanbeyli ilçemiz için düzenlenmiş ve tam da mülkiyet sorunumuzun çözümü adına yol haritasını ortaya koymuştur. Buna göre; daha önce bakanlar kurulunun kararı ve ilgili bakanlıkların belediyemiz ile yoğun uğraşları sonunda trampa yolu ile uhdesine devraldığı hisseli alanlar, çözüme yönelik kullanılmak üzere belediyemize devredilmektedir. Yani devlet, satın aldığı hisseli alanları belediyemize devredecek, belediye de devraldığı bu hisseleri teknik çalışmalar sonunda vatandaşa tapu olarak satacak.
Yine söz konusu kanun ile son derece önemli bir düzenleme ile belediyenin tapu vermedeki esasları da belirlenmiş oldu. Daha önce benim de ısrar ile sorduğum, yol haritası neye göre olacak, tapu dağıtmada kriterleriniz ne olacak, hak sahipliği nasıl belirlenecek, vatandaşın fiili kullanım alanı imar planında konut alanı dışında ise ne olacak? Gibi sorulara büyük ölçüde cevap verilmiş oldu. Şöyle ki; çözümü getiren bu düzenlemede, hisseli alanlar kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarına ve/veya muhdesat sahiplerine satış işlemlerinde kamuoyunda 2-B kanunu olarak bilinen 6292 sayılı kanunun 6’ncı maddesi hükümleri, hak sahipliğinin düşürülmesine ilişkin hükümler haricinde kıyasen uygulanması kararlaştırılmıştır.
Yani 2-B ‘deki usul, hisseli alanlar için de uygulanacak. Ayrıca 2-B çözümündeki rayiç bedeller hisseli alanlar için de uygulanacak. Kuşkusuz bu karar çok önemli ve süreci hızlandıran bir düzenleme oldu.
Kısaca süreç şöyle işleyecek;
- Tapu kadastro tarafından saha çalışması yapılarak fiili kullanıcılar tespit edilecek. (Daha önceki fiili kullanıcı ifadesinin 2-B’de yargılamalarda çıkardığı sorunlar sebebi ile sorunlu olduğu eleştirimi saklı tutuyorum.)
- Fiili tespiti tamamlanan alanlara ilişkin satışa esas rayiç bedel tespiti yapılacak. (Umulan o ki bu bedelin vatandaşı zorlayacak seviyelerde olmaması)
- Hak sahiplerine tebligatlar yapılacak.
- Fiili tespit sonucu hak sahipliği belirlenen alanlarda kullanıcılara doğrudan tapu devir-satış işlemleri gerçekleştirilecek.
Burada birkaç hususu da belirtmek gerekiyor.
Şayet elinizde soruna konu hisseli alan içerisinde hisseli tapunuz varsa, saydığım son aşamada yani satın almada kullanımınızda olan hisseli alan için satın alma yapmayacaksınız. Elinizdeki hisseli tapunuzda kanun gereği % 40 ‘lık oranında kesinti yapılacak ve kalan hisseniz üzerinden size devir yapılacak. Kesintiye rağmen hisseli tapu alanınız artarsa bunun karşılığı belediyece size ya yer olarak gösterilecek ya da bedeli karşılanacak.
Belirtilenlerin dışında fiili kullanımınızda olan alan, imarda konut alanı dışında bir yer olarak mesela eğitim, sağlık, sosyal donatı vs. olarak düzenlenmiş ise ne olacak? Size tapu verilebilir mi? 2-B’li alanlarda yasa gereği ve uygulamasında böyle işgal edilmiş alanlar için defterdarlık tapu vermedi. Hisseli alanlar için verilebilir mi?
Yukarıda belirttiğim üzere hisseli alanların satış usulünde kıyasen uygulanacak 2-B kanununun 6. Maddesine bakmak gerekiyor. Buna göre; 6. maddenim 12. Fıkrası gereği talebiniz halinde aynı usulde satım yapılmak üzere idarenin yer göstermesi gerekecek. Yani idare size yer gösterecek ve siz de o yer için idareye bedelini ödeyerek o yeri satın alacaksınız. Ancak belediye yetkililerin bazı beyanlarına göre böyle bir yer gösterme olmayacak. Fiili kullanım alanı konut alanı dışında kalsa da ya tapular verilecek – ama inşaat yaptırılamayacak – ya da imar transfer hakkı verilerek vatandaş mağdur edilemeyecekmiş. İnşaat yapılamayacak tapunun mülkiyet hakkının ihlali boyutu ise şu anda tartışılmıyor. Ama bana göre kanun çok açık: talep halinde bu alan sahipleri için yer gösterme zorunlu.
Biraz daha işi zorlaştıralım. Fiili kullanım alanı konut alanı dışında olan bir yapı ve bu yapıda birden fazla vatandaş var. Bu yapıda oturan vatandaşların bazında da hisseli tapu var. Böyle vatandaşlar hiç de az değil. Peki, ne olacak? Kanun gereği talebi halinde bu vatandaşlar için bir yer göstererek o yeri satmak gerekecek. Bir de o yerde oturan vatandaşlardan bazılarının hisseli de olsa tapusu var. O parsel içinde mesela 1561 parsel içinde bu vatandaşa hakkı gereği yer göstermek gerekecek. Peki, idarenin göstereceği bu kadar alan var mı? Yok. Peki, ne olacak? Yani sınırlı da olsa azımsanmayacak bir kesim için zor kabul edilecek bir duruma çözüm ne olacak?
Zorlu sürecin sonuna yaklaşmış ilçemiz için gelecek günler daha da güzel olacak. Bu ilçede umut var…
Vatandaşın mağdur edilmeyeceği, hakkın hak sahibine verileceği hayırlı ve güzel bir çözüm olması umuduyla…
YORUMLAR