Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Tahsin KARA

“Et kokarsa tuz basılır, ya tuz kokarsa?”

Bu derin anlamlı söz, toplumların en temel değerlerini, düzenin ve adaletin dayanaklarını sorgulatan bir nitelik taşır. Tuz, tarih boyunca hem fiziksel hem de manevi anlamda koruyucu bir unsur olarak görülmüştür. Etin kokmaması için tuzlanması gibi, toplumsal çürümelerin de önüne geçmek için güçlü değerler, ilkeler ve kurallar oluşturulmuştur. Peki ya bu koruyucular, bu tuzlar da kokmaya başlarsa?

Günümüzde yaşanan birçok toplumsal sorunun kökeninde, bu “tuzun” yani güvenin, adaletin ve ahlakın zedelenmesi yatıyor. Bir toplumun tuzu, liderleridir, kurumlarıdır, hukuk sistemidir. Eğer bu unsurlar yozlaşır, çürürse, toplumun kendisi de bir süre sonra kaçınılmaz olarak kokmaya, çürümeye başlar. Adaletin olmadığı bir yerde, adaletsizlik hüküm sürer. Güvenin olmadığı bir yerde ise kaos ve kargaşa baş gösterir.

Toplumsal değerlerin erozyona uğraması, sadece bireylerin değil, toplumun genel sağlığını da tehlikeye sokar. Bugün dünyada pek çok toplum, güvenilirliğini kaybetmiş liderlerle, yozlaşmış kurumlarla ve zayıflamış adalet sistemleriyle mücadele ediyor. Bu durum, sadece o toplumların iç dinamiklerini değil, uluslararası ilişkilerini, ekonomik kalkınmalarını ve sosyal uyumlarını da olumsuz etkiliyor.

Bir toplumda “tuz” olarak gördüğümüz liderlerin, kurumların ve adaletin korunması, en az bireylerin kendi etik değerlerine sahip çıkması kadar önemlidir. Eğer tuz kokmaya başlarsa, bunu durdurmak için her bireyin sorumluluk alması gerekir. Bu sorumluluk, sadece ahlaki bir duruş değil, aynı zamanda toplumsal bir zorunluluktur.

Yozlaşmanın, çürümenin önüne geçmek için ne yapmalıyız? Bu sorunun cevabı, belki de en başa dönüp, kendi değerlerimizi, ilkelerimizi ve ahlaki duruşumuzu yeniden gözden geçirmekten geçiyor. Eğer bireyler olarak bizler, tuzun kokmasına neden olan unsurlarla yüzleşmezsek, toplumsal çürümenin de önüne geçemeyiz.

Sonuç olarak, tuz kokarsa, toplumun temelleri sarsılır. Bu sarsıntıyı engellemek için, her bireyin kendi sorumluluk alanında üzerine düşeni yapması, değerlerine sahip çıkması ve yozlaşmaya karşı durması gerekmektedir. Çünkü tuz kokarsa, sadece et değil, bütün bir toplum çürür.

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort