Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av.Adem BİNGÖL

Aydos Kalesi Üzerine

Sigmund Freud rüya, bilinçdışına açılan kral kapısıdır, dediğinde aslında rüyanın başka kapıları da açacağını düşünmüş müydü acaba? Bir şehrin kaderini değiştireceğine ihtimal vermiş miydi gerçekten? Hiç zannetmiyorum.
Bilinen bir hikâyedir tekfurun kızının rüyası. Hani İstanbul’un fethi hazırlıklarında İstanbul’un kapılarını açtıran hikâye… Şöyle ki;
Günlerden bir gün Aydos Kalesi Tekfurunun güzeller güzeli kızı, bir rüya görür. Rüyasında ateşli bir kuyu içinde kalmıştır. Etrafta babasının askerleri dâhil kimsecikler yokmuş. Bağırmış, yardım çığlıkları atmışsa da kurtulamamıştır düştüğü kuyudan.
Tekfurunun kızı tam ümidini kesmişken daha önce hiç görmediği biri elini ona uzatmış ve onu kuyudan çıkartmış. Bu sırada tekfurun kızı kan ter içinde uyanmış. Rüyanın tesirinden kurtulamamış ve her gün geç saatlere kadar kale burçlarına çıkıp rüyada gördüğü o genci gözlemeye başlamış.
Rivayet odur ki Tekfurun kızının rüyasında gördüğü ve kendisini kurtaran, bir Osmanlı askeri olan Abdurrahman Gazi’ymiş.
İstanbul’un fethi hazırlıklarında Gebze Kalesinden sonra kilit öneme sahip Aydos Kalesinin fethine Abdurrahman Gazi de katılmış.
Tekfurun kızı, bu rüyadan o kadar etkilenir ki kaleyi kuşatan Abdurrahman Gazi’ye yardım etmeye karar vermiş. Taşa sarılı bir kâğıda rüyasında Abdurrahman Gaziyi gördüğünü ve ona yardım edeceğini yazarak surların dışına atmış. Tekfurun kızının sızdırdığı bilgilere göre gece yarısı aniden kaleye baskın yapan Abdurrahman Gazi, tekfurun kızının surdan aşağıya sarkıttığı bir halat sayesinde surdan tırmanarak kale içine girmiş ve kale kapısını içeriden açarak kalenin fethedilmesi sağlamış. Ve nihayetinde fetihten sonra Abdurrahman Gazi, Aydos Kalesi Tekfurunun kızı ile evlenmiş.
Hikâye böyledir. Gerçekten hikâyede geçen durumun yaşanıp yaşanmadığını bilmiyoruz. Hikâyenin büyüsüne kapılmamız için bilmemiz de gerekmiyor aslında.
Aydos Kalesinin fethi, İstanbul’un fethini hazırlayan en önemli tarihsel vakadır. Zira önemli bir yol üzerinde yüksek bir konumda bulunması itibari stratejik açıdan büyük önem taşımaktaydı. Bir anlamda İstanbul’un kapılarını açan bir anahtardı.
Aydos Kalesi, günümüzde yaşadığımız ilçe olan Sultanbeyli sınırları içerisinde yer almaktadır. Ve yaklaşık 8 yıl önce mevcut belediye başkanın ilk görev yıllarında ortaya koyduğu vizyon ile Aydos Kalesinin tarihsel ve kültürel mirasının günümüze ve gelecek nesillere aktarımı için bir proje geliştirilerek ilk adımlar atıldı. Bu kapsamda gerekli teknik ve hukuki çalışmalar başladı. Bunun yanında projenin tanıtımı ile projeden beklenen fayda adına başta tarihin babası olarak bilinen ve yakında zamanda hayatını kaybeden Halil İNALCIK olmak üzere birçok kimseye ulaşıldı. Tarih programlarına ve belgesellere konu oldu. Son olarak İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde proje süreci hakkında geniş katılımlı Aydos Kalesi ve Arkeolojik kazıları paneli yapıldı.
Başlarda tamamen toprak altında kalması sebebi ile çoğu kimsenin haberdar dahi olmadığı bir haldeyken yapılan çalışmalar ile gün yüzüne çıkarıldı. Halihazırda kalenin restorasyon çalışmaları devam etmekte ve birtakım zorunlu teknik ve hukuki zorunlulukların ardından yakın zamanda ziyarete açılacağı konuşulmakta. Merakla bekliyorum doğrusu.
Şahsen ilçemiz tarihinden bu yana ortaya konulan en önemli ve değerli projelerden biri olarak görüyorum. Günlük düşüncelerle kısa vadeli gerekli veya gereksiz birtakım çalışmalar dışında gerçek manada bir vizyonu içeren ve ilçemize güzel bir hava ile değer katacak olması sebebi ile önemli bir proje.
İlçemizin, halledilememesi sebebi ile eleştirilecek onca problemli bir de bu problemlerin doğurduğu İstanbul genelindeki kötü imajı var. Bu sebeple öncelikle bu problemlerin çözümü gerekmektedir. Ancak bugün bu problemlerimizin tamamını çözsek de üzerimizdeki kötü imajı atmak hiç de kolay değil. Bu açıdan problemlerimizin çözümü ile birlikte Aydos Kalesi projesinin ilçemize olumlu bir hava katarak üzerimizdeki kötü imajı da değiştirebilecek değerde bir proje olduğunu düşünüyorum.
Yine bu proje ile tarihe ve ecdadımıza olan vefa borcumuzu da ödemiş oluyoruz. Bu çalışmalar ile tarihsel ve kültürel mirasımıza sahip çıkmamız gerektiği söyleminin karşılığı verilmekte.
Başta ortaya bir vizyon koyan sayın başkan Hüseyin KESKİN ve proje ile yakından ilgilenen belediyemiz strateji geliştirme müdürü Sayın Halil İbrahim AKINCI Bey olmak üzere emeği geçen kimselere bir vatandaş olarak teşekkürlerimi sunuyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort