Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av.Adem BİNGÖL

Adem Bingöl Yazdı;

Bugünkü yazım, ilçemizde Yavuz Selim Mahallesinde Kuran Kursu Caddesi yakınlarında Aydos Ormanı içerisinde bir alana yapılmakta olan okul projesine ilişkin olacak. Söz konusu alanda başlanan çalışmaların ardından bu alana giderek, ilk araştırma ve denetlemeyi CHP Sultanbeyli İlçe Başkanı Sayın Murat KANTEKIN yaptı. Çeşitli mercilerde konuyu gündeme getirdi. Ben de bu projeden ilk olarak sayın başkanın gündeme getirmesi ile haberdar oldum. Bireysel olarak bu projeyi dile getiren arkadaşlar da olabilir. Ancak bir parti olarak etki alanı daha geniş olması sebebiyle sayın başkan gündeme getirdi diyebiliriz.

Sayın Kantekin’in projenin son ayağı olan inşaatı gündeme getirmesinde sonra konu ile alakalı yönetenlerden ben şahsen herhangi bir bilgilendirme görmedim, okumadım. Zaten bu tarz tartışmalı projeler öncesinde yönetim görevinde olan kimseler maalesef pek de halkı bilgilendirelim derdinde olmazlar. Bunun araştırılması ve denetlenerek gerekli girişimde bulunma işi daha çok STK, Medya ve Siyasi Partilerden beklenir.

Sayın KANTEKİN’nin konuyu gündeme getirmesinden sonra ben de ilçemizde mecliste üyesi (Sayın İsmail YILMAZ) bulunan tek muhalefet partisi olan Saadet Partisinin ilçe başkanı Sayın Fetullah BÜLBÜL’e konu hakkında bilgi sahibi olup olmadıklarını sordum. Bu sırada meclisin tatilde olması nedeni ile her ne kadar birtakım bilgileri olsa da somut ve kesin bilgi veremeyeceğini, konuyu ilk meclis toplantısında üyeleri aracılığıyla gündeme getireceklerini ve akabinde bilgi vereceklerini belirttiler.

11.09.2017 tarihinde ilçe meclis toplantısı yapıldı. Akşam saatlerinde sayın BÜLBÜL, konu hakkında üyeleri aracılığıyla bilgi istediklerini ve sonucunda, söz konusu alanın Orman Bakanlığına ait olmadığını, esasında Hazineye ait bir alan iken okul yapılması konusunda ilgili idareye hazinece tahsis edildiğini ve devamı sürecinde de meclis üyeleri ile projenin takipçisi olacaklarını bilgisini verdi.

Sayın başkanın bu bilgisinin akabinde, ilk önce CHP ilçe başkanı Sayın Murat KANTEKİN’i teşkilat binasında ziyaret ederek konu hakkında çalışmalarını dinledim. Sayın başkan konu hakkında milletvekilleri ve aynı zamanda TBMM başkan vekili olan Akif HAMZAÇEBİ ve bazı milletvekillerine bilgi verdiğini, bu şekilde yakın zamanda bir adım atacaklarını belirtti. Bu görüşmenin akabinde Saadet Partisi ilçe başkanı Sayın Fetullah BÜLBÜL ile de yine teşkilat binalarında görüştüm. Sayın başkan da başta belediye meclis üyeleri aracılığıyla olmak üzere parti olarak konuyu yakinen takip ettiklerini, parti içinde hukukçu arkadaşları ile müzakere ettikten sonra gerekli adımları atacaklarını belirttiler.

Konu hakkında son olarak Sultanbeyli Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü olan Sayın Yasir AĞIRMAN ile belediyede makamında görüştüm. Sayın müdür özetle şunu belirtiyor; ilçemizin güneyinde acil okul ihtiyacı ve bunun için de yer sıkıntısı var. Daha önce okul alanı olarak belirlenen yerler için vatandaşın ağır mağduriyeti söz konusu olacaktı. Bu sebeple tek bir ağaç dahi kesilmeyecek alanda okul ihtiyacına cevap verilmek zorunda kalındı. Sonuç olarak mevzuatın verdiği yetki paralelinde ve hukuka uygun bir şekilde bir işlem yapıldı. Projenin teknik ve hukuki çalışmalarına 2012 yılında başlanıldığını, şu anda son aşama olan inşaat aşamasının devam ettiğini, bu sebeple artık projeden geri dönüşün mümkün olmadığını belirtti.

 

Tüm bu görüşme trafiğini, hangi sıfatla ya da ne adına yaptığım merak edilebilir. Basit bir yaklaşımla yapılmakta istenenin okul olması, faydalı ve ihtiyaç olması sebebiyle ses çıkarmamak gerekir de denilebilir. Ancak şunu belirteyim ki bu konuya bu derece hassasiyet göstermemin tek nedeni vicdanen aşırı derecede rahatsızlık duymamdır. Yeşile her geçen gün daha da ihtiyaç duyarken bizlere bahşedilen ormanlık alanda tahribata yol açmak beni ziyadesi ile rahatsız etti. Kabullenemedim. Bu konunun siyasi değil, vicdani olduğunu düşündüm. Bu sebeplerle işin takipçisi oldum. Görüştüğüm kimselere endişelerimi dile getirdim. Endişelerini dinledim.

Hukuki Olarak Ormanlık Bir Alanda İnşaat Yapılabilir Mi?
Orman statüsüne sahip bir alanda yazı konusuna benzer nitelikte inşaat, ancak anayasanın belirttiği kamu yararı şartı ve yalnızca irtifak hakkı (konusu mülkiyet olmayan ve hak sahibine yalnızca yararlanma hakkı veren haktır.) ile mümkündür. Devlete ait bir ormanlık alan ile ilgili, devletin yükümlülüğü ve bu alanlara ilişkin hangi şartlarda bir tasarrufta bulunacağı ilgili mevzuat hükümleri ile ilgili aşağıda gösterilmiştir. Buna göre;

Anayasa’nın 169. Maddesinde Ormanların korunması ve geliştirilmesi başlığında düzenlenen hükme göre,
“Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.

Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.

Bu hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere ormanların korunması devlete ait bir yükümlülüktür. Mülkiyet edinilmeye kapalıdır. Kamu yararı dışında irtifak hakkına ( yani (ayni irtifak olarak) Geçit, Üst (inşaat), kaynak hakkı, diğer irtifaklar ve (şahsi irtifak olarak) İntifa hakkı, Sükna (oturma) hakkı, Üst (inşaat) hakkı, Kaynak hakkı ve diğer irtifaklara ) dahi konu olamazlar.

6831 sayılı Orman Kanunun 17. maddesinde, “Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir” diyerek Anayasa hükmüne paralel bir düzenleme yapılmıştır.
Bu hükme göre de bir orman alanın irtifak hakkına konu olmasında kamu yararı ve zaruret olması şarttır.

6831 sayılı orman kanununa göre orman alanları için irtifak hakkı konusunda verilecek muvafakat, izin ve irtifak haklarının uygulama usul ve esasları ile bunlardan tahsil edilecek bedellere ait iş ve işlemleri düzenlemek üzere Orman Sayılan Alanlarda Verilecek İzinler Hakkında Yönetmelik uygulanmaktadır. Bu kanun verilecek izin işlemi için bazı şartalar ortaya koymuştur. Bu şartlardan en önemlisi bakanlıkça belirlenecek kurum/kuruluş lardan alınacak olumlu ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporudur.

Söz konusu ÇED raporunun verilmesine ilişkin hazırlanan yönetmeliğin 9. Maddesine göre halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere; Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlar ve proje sahibinin katılımı ile Bakanlıkça belirlenen tarihte, projeden en çok etkilenmesi beklenen ilgili halkın kolaylıkla ulaşabileceği Valilikçe belirlenen merkezi bir yer ve saatte Halkın Katılımı Toplantısı düzenlenir.

ÇED Yönetmeliğinde zorunlu kılınan bu aşama yukarıda anayasa hükmünde geçen kamu yararı ölçütünde oldukça önemlidir.

Yaptığım Görüşmelerden Öğrendiklerim:

Yapılan okul, yatılı nitelikte ve birtakım spor alanları ile donatılacak nitelikte olacak.

Orman içindeki bu alana yapılacak okul için çalışmalar 2012 yılında başlatılmış ve 2015 yılında yalnızca eğitim alanı için belirli bir süreliğine irtifak hakkı kesin izni bölge orman müdürlüğünce verilmiştir.

İlgili mevzuat hükümlerinin belirlediği usule ve esasa ilişkin işlemler yapılmıştır. Örneğin alınması gerekli ÇED raporu için zorunlu Halkın Katılımı Toplantısı ilanı vs. yapılmış anacak herhangi bir katılım olmadığı için bu aşamalar kâğıt üzerinde kalmıştır.

İlçemizde önemli bir eksiklik olarak, bu tarz hassasiyeti olan projede teknik ve hukuki süreç STK, Medya ve Siyasi Partilerce olması gerektiği gibi takip edilmemiş ve kamuoyu oluşturulamamıştır.

Projenin sahipleri etkin bir şekilde halka projeyi aktaramamış ve halk projeden inşaat aşamasında haberdar olmuştur.

Görüşmeler Sonucunda Projeye Dair Dile Getirilen Endişeler

Yapılmakta olan okulun, nazım imar planında okul bölgesi olarak belirlenen veya vatandaşın tapu sahibi olmaksızın oturduğu yerlerden birinde yapılması durumunda, çok sayıda vatandaşın ağır mağduriyetine yola açacağını bu sebeple okulun ormanlık alanda yapıldığı belirtilmektedir. Peki, kısa vadede mevcut durumun yani mülkiyete dair problemin çözülemeyeceği(tapu dağıtımı ve imar uygulamaları) düşünüldüğünde, her eğitim, sağlık vs. alan ihtiyacında bu yola mı başvurulacak? Yani her defasında başka bir orman alanı mı kullanılacak? (Şahsi endişem)

Özelikle son 7-8 yıldır ilçemizin okul ihtiyacına çözüm olarak çiftlik diye tabir edilen bölge seçilmişken, 2012 yılında teknik ve hukuki çalışmaları başlatılan yatılı ortaöğretim okulu için neden bu bölge düşünülmedi? Yatılı olması düşünüldüğünde Battal Gazi veya Mimar Sinan mahalleleri daha uygun olmaz mı? İlla ormanlık alan mı seçilmeliydi? Endişesi.

2. Maddedeki endişeye paralel olarak, peki yakın zamanda çiftlik diye bilinen bölgede imarda yeşil/park alanı olarak belirlenen koca bir alan imar planında yeşil/park alandan çıkarılmadı mı? Mesela bu alan, okul için neden düşünülmedi? Veya imar planı ve müstakil tapulu alanın hâkim olduğu ve ilçede bilinçli olarak tüm okulların yığıldığı çiftlik bölgesine bu okul neden düşünülmedi? İlla okul için ormanlık alanın yok edilmesi mi gerekiyordu?
Hisseli alanlar için idarenin şimdilik uhdesine geçirilen yaklaşık 7 milyon metrekare alan içinde vatandaşın fiili kullanımında olmayan ve okul için uygun yer yok mu? Neden kolay yol seçilerek ormanlık alan talan ediliyor?
Güneyde okul ihtiyacı varsa bu bölge için neden yatılı okul tercih edildi? Özellikle Necip Fazıl ve Yavuz Selim mahallerinde oturan öğrencilerin okul ihtiyacı bu mahallerin kesişiminde YATILI okul yapılarak mı çözüm bulundu? Bu öğrenciler mahallerinde yatılı mı okuyacak? Yoksa yapılacak bu ortaöğretim kurumu son KHK’lardan birinde konulan hükme dayanarak TÜRGEV veya ENSAR gibi vakıflara mı devredilecek? Bu şekilde belirli gruplara ormanlık alan feda mı edilecek? Endişesi

Gökdelenleriyle ünlü New York’ta kişi başına düşen yeşil alan 27 metrekare. Viyana’da kişi başına 60, Amsterdam’da 45, Londra’da 27, Singapur’da 46, Madrid’de 14, Şanghay’da 18, Pekin’de 88 metrekare düşüyor. En yüksek oransa kişi başına 90 metrekare yeşil alanla Stockholm’de. İstanbul’da bakanlığa göre kişi başına düşen yeşil alan 7,57 iken büyükşehir belediyesine göre kent ormanları ile 12,3’tür. Dolayısıyla yeşil alana her zamankisinden fazla ihtiyacımız varken bu okul neden ormanlık alana yapılıyor? Acaba bu proje ile önce eğitim denilerek tepkiler azaltılıp sonrasında orman alanına başka inşaatlar mı yapılacak? Endişesi.

Ve Nihai Yorumum:

Orman alanlarına ilişkin verilecek irtifak hakkında ilgili mevzuat yukarıda belirttiğim gibidir. Buradan anlaşılacağı üzere belirli şartlarda orman alanlarında irtifak hakkı kurulabilir. Somut olayımızda yapılan idari işlemin hukuki yönden kesin ve somut değerlendirilmesini, elimde somut ve kesin belge/bilgi olmadığı için yapamayacağım. Ancak anayasanın aradığı temel şart olan kamu yararının bu projede gerçekleştiğini düşünmüyorum. Yalnızca kanunun aradığı birtakım şartların kâğıt üzerinde yapılması, projeyi hukuki değil ancak kanuni hale getirir. Bu da projenin toplumsal destek görmesini engeller. Örneğin Halkın Katılım Toplantısına katılım olmaması bu projeye gölge düşürür.

Son zamanlarda yukarıdaki endişeler çerçevesinde oluşan bir kamuoyu var. Söz konusu endişelerin tamamının yönetenlerce dikkate alınması ve giderilmesi zorunludur. Bunun için geniş kapsamlı bir basın açıklamasının yapılması samimiyeti gösterir. Neden bu yapılmıyor?

İlçemizde faaliyet gösteren STK, Medya ve Siyasi Parti temsilcilerinin bu tarz toplumsal hassasiyeti olan projelerin takibini daha erken ve etkin yapmaya çalışması gerekir. Vatandaşa doğru bilginin zamanında ulaştırılması bu organların görevidir. Medyanın tüm ülkede olduğu gibi operasyonel gazeteciliği bırakıp yalnızca halka doğru bilgi vermesi elzemdir. Tabi özellikle medya temsilcilerinin de iş ve aş kaygısı olmadan bu tarz projelerde habercilik yapması gerekir. İnsanları rızıkları ile tehdit etmek herhalde yeryüzünün en aşağılıkça davranışıdır. Üstelik bunu ben Allah’a iman ediyorum diyen biri yaparsa! Değil mi?

 

Sonuç olarak yapılan iş yanlıştır. Kanuni yapıldığı söylense de hukuki olması noktasında ciddi şüpheler vardır. Bu işten dönüş için de geç kalmış değiliz. İşin çok geçmeden durdurulması ve üzerinde uzlaşma sağlanacak bir proje için birlikte çalışılması gerekir. Yatılı okul ihtiyacı için daha uygun bir yer bulunabilir mi diye bir daha bakılmalıdır. Mesela hisseli alanlar için idarenin uhdesine geçirilen şimdilik yaklaşık 7 milyon metrekare alanda vatandaşın fiili kullanımında olmayan okul için uygun yer yok mu? Endişesi dikkate alınmalıdır. Bir Kızılderili atasözünde geçtiği gibi “son ırmak kuruduğunda, son ağaç kesildiğinde, son balık tutulduğunda, beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak.”

Adem Bingöl

iletişim: twitter @ademmbingoll

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort